“Bolero de Ravel” parçası sözsüz ve çok kuvvetli bir ambiyansa sahip. Bu ambiyans ister istemez dinleyiciye daha büyük bir güç varmışcasına üst ölçeklere iteliyor. O yüzden bu parçada insan ölçeğinden uzaklaşıp mekanların içinde kaybolmaya yöneltmek istedim. İnsanı sadece bir silüete indirgedim, hatta yer yer fotoğrafın içinde kaybettirdim çünkü şarkının hissettirdiği bizden yüksekte oaln bu divani düzlemde çok ufak kalıyoruz. Mekanın heybeti karşısında yok oluyoruz, tığkı şarkıdaki gibi. Burada da özellikle siyah beyaz çalıştım çünkü insanların anonimliğini S-B kontrastında daha kuvvetli ifade edebileceğiim düşündüm. Ayrıca büyük karanlık lekeler de mekanda kaybolma hissini kuvvetlendiriyor. Mekanı iyice alabilmek için geniş açılı lens kullandım. Mekan çok dinamik olduğu için shutterspeedim yine yüksekti.
HAPPY
“Happy” parçası çok upbeat ve pozitif bir parça. Renkli çalıştım. Bundaki çekimler diğerlerinin aksine insanların poz verdiği karelerden oluşuyor. 24mm lens kullandım. Mekanı da dahil ederek insanın mekan içindeki yerini ve kullanımını göstermek istedim. Şarkıdan canlı tonundan ötürü ona paralel cıvıl cıvıl, renkli kareleri tercih ettim.
NO ESCAPE FROM BALKAN
Dubioza Kolektiv’in “Balkan” parçası sakin ve oryantal başlayıp yer yer sert ritimlerle devam eden parça. Vokal tarzı başta olmak üzere parça bir hikaye/deneyim anlatır niteliğinde ilerliyor. Sanki müzisyenler çılgın bir parti veriyor ve biz de olarla beraber bu partiyi yaşıyoruz gibi hissettiriyor. Çektiğim bütün fotoğraflarda da benzer bir dinamik söz konusu. Fotoğraf serisinde göreceli kapalı ve dar mekanda oturan insanlar şarkının nabzı gibi bir inip bir çıkıyor. Yer yer tartışmalarda alevlenip beden dillerini çok iyi kullanırken yer yer şarkının da indiği gibi sakinleşip köşelerine çekiliyorlar. Çekim yaparken sabit lens (50mm) kullandım. Geniş açıdan çekip mekanı tanıtmak yerine insanlar ve ifadelerine odaklanarak aralarındaki iletişimden parçaya paralel bir eğlence/sohbet deneyimi yakalamak istedim. Çekimi tamamen doğal olan bir sohbetin içinde yaptığım için shutter speedim yüksekti, insanlar çok hızlı hareket ediyordu. Ancak ben de sohbetin içine dahil olarak, kim ne zaman ne diyecek kim kime cevap verecek gibi durumları sohbetin nabzına senkronize olarak yakalayabildim. Neredeyse her zaman siyah-beyaz kullandığım için bu seride de tercih ettim. Renkleri ön planda tutmak yerine geometrik olarak insanların duruşlarını ve hareketlerini ön plana çıkarmak istedim.
Eğitmenin Yorumu / Comment of Instructor
Çalışmaları müzik-insan-mekan ilişkisini göz önünde tutarak yapman ilgi çekici. Metinleri okumasak da fotoğraf serileri içinde bir tutarlılık ve bir hikaye var.
Bolero serisinin ışığının biraz daha fazla olmasını tercih ederdim. Ama bunu yaparken kontrastan da vaz geçmemek gerek. Böylece öne çıkarmaya çalıştığın mekan ve mekan derinliği daha fazla vurgulanmış olurdu. Örneğin tavan detaylarının derinliğini ve tekrar eden grafiğini daha çok görmeye ihtiyacımız var. Ayrıca ters ışıkta kalan insan unsuru da ortaya çıkacak ve mekan içindeki küçüklüğü daha çok algılanacaktı.
Happy duygu olarak pozitif ama müzikalite açısından düz bir parça. Renk seçimin ve 24 mm lens (muhtemelen 1,5 çarpanlı bir makina kullanıyorsun, 24 mm 36 mm’e dönüşmüş gibi duruyor. Bu da gözün gördüğü gibi bir fotoğraf oluşturuyor) tercihin anlatımını desteklemiş.
No Escape için ben olsam daha kalabalık kareler tercih ederdim. Ama bu sadece öznel bir tercih. Senin tercihin karenin nicelik olarak nasıl doldurulduğundan ziyade nitelik olarak nasıl doldurulduğu yönünde olmuş. Gayet de başarılı olmuş. Bu başarının sırrı serinin bir hikaye zinciri oluşturması. Tek başına anlam ifade etmeyen fotoğraflar dahi burada zinciri tamamlamış. Seriyi bir de örnek olarak yaptığım gibi ışığını düzelterek ve kontrastlı fotoğraflarla dene. Seri,müzik gibi daha da sertleşecektir.
Doruk Özgül
BOLERO DE RAVEL
“Bolero de Ravel” parçası sözsüz ve çok kuvvetli bir ambiyansa sahip. Bu ambiyans ister istemez dinleyiciye daha büyük bir güç varmışcasına üst ölçeklere iteliyor. O yüzden bu parçada insan ölçeğinden uzaklaşıp mekanların içinde kaybolmaya yöneltmek istedim. İnsanı sadece bir silüete indirgedim, hatta yer yer fotoğrafın içinde kaybettirdim çünkü şarkının hissettirdiği bizden yüksekte oaln bu divani düzlemde çok ufak kalıyoruz. Mekanın heybeti karşısında yok oluyoruz, tığkı şarkıdaki gibi. Burada da özellikle siyah beyaz çalıştım çünkü insanların anonimliğini S-B kontrastında daha kuvvetli ifade edebileceğiim düşündüm. Ayrıca büyük karanlık lekeler de mekanda kaybolma hissini kuvvetlendiriyor. Mekanı iyice alabilmek için geniş açılı lens kullandım. Mekan çok dinamik olduğu için shutterspeedim yine yüksekti.
HAPPY
“Happy” parçası çok upbeat ve pozitif bir parça. Renkli çalıştım. Bundaki çekimler diğerlerinin aksine insanların poz verdiği karelerden oluşuyor. 24mm lens kullandım. Mekanı da dahil ederek insanın mekan içindeki yerini ve kullanımını göstermek istedim. Şarkıdan canlı tonundan ötürü ona paralel cıvıl cıvıl, renkli kareleri tercih ettim.
NO ESCAPE FROM BALKAN
Dubioza Kolektiv’in “Balkan” parçası sakin ve oryantal başlayıp yer yer sert ritimlerle devam eden parça. Vokal tarzı başta olmak üzere parça bir hikaye/deneyim anlatır niteliğinde ilerliyor. Sanki müzisyenler çılgın bir parti veriyor ve biz de olarla beraber bu partiyi yaşıyoruz gibi hissettiriyor. Çektiğim bütün fotoğraflarda da benzer bir dinamik söz konusu. Fotoğraf serisinde göreceli kapalı ve dar mekanda oturan insanlar şarkının nabzı gibi bir inip bir çıkıyor. Yer yer tartışmalarda alevlenip beden dillerini çok iyi kullanırken yer yer şarkının da indiği gibi sakinleşip köşelerine çekiliyorlar. Çekim yaparken sabit lens (50mm) kullandım. Geniş açıdan çekip mekanı tanıtmak yerine insanlar ve ifadelerine odaklanarak aralarındaki iletişimden parçaya paralel bir eğlence/sohbet deneyimi yakalamak istedim. Çekimi tamamen doğal olan bir sohbetin içinde yaptığım için shutter speedim yüksekti, insanlar çok hızlı hareket ediyordu. Ancak ben de sohbetin içine dahil olarak, kim ne zaman ne diyecek kim kime cevap verecek gibi durumları sohbetin nabzına senkronize olarak yakalayabildim. Neredeyse her zaman siyah-beyaz kullandığım için bu seride de tercih ettim. Renkleri ön planda tutmak yerine geometrik olarak insanların duruşlarını ve hareketlerini ön plana çıkarmak istedim.
Eğitmenin Yorumu / Comment of Instructor